23 Ocak 2012 Pazartesi

ROMANTİZMİN ve TUTKUNUN DORUKLARINDA MODERN HİNT DİZİLERİ

İş nedeniyle Hindistan’a sık gidip geldiğim dönemlerde tanıştım bu dizilerle. Yoğun toplantılar sonrası, yorgun argın, otel odasına dönüp, alt yazısı olmayan, Hintçe diziler izledim gecelerce. Önceleri gülmek için izliyordum, ya da ben öyle sanıyordum, sonra baktım ki söyledikleri tek kelimeyi bile anlamamama rağmen, seyahatlerimin vazgeçilmezlerinden olmuş bu romantik dramalar.
Komik olmasına komikler fakat aynı zamanda o kadar romantikler ki takılıp kalmamak elde değil. Sanki senarist ile yönetmen oturmuş, klişe olsun, olmasın, en romantik dekor ve sahnelerin listesini çıkarmışlar, teker teker her bölümde uyguluyorlar. Bir sahnede kızla çocuk çarpışıyor, kağıtlar havalarda uçuşuyor, başka bir sahnede yağmurun altında dans ediyorlar, kızın ayağı illaki burkuluyor, doğal olarak delikanlı kızı kucağında taşıyor, çocuk bir şekilde yaralanıyor, kız şefkatli bir biçimde pansuman yapıyor. Sonra iki-üç bölümde bir, çocuk kızın bir şekilde hayatını kurtarıyor, kahramanı oluyor. Dizilerde anlamlandıramadığım bir biçimde cereyan söz konusu, her karşılaşma sahnesinde, ister açık, ister kapalı mekanda olsunlar, kızın saçları mutlaka ama mutlaka tatlı bir meltemle savruluyor.
Diziler romantik olduğu kadar çelişkili bir biçimde hem masum, hem tutkulu. Öpüşme sahnesi kesinlikle yasak, çıplaklık söz konusu bile değil fakat sürekli nefes nefese, öptü öpecek dedirten tutkulu sahnelerle, can alıcı bakışlarla, tansiyon hep yüksek tutuluyor. İtiraf etmeliyim insana ‘yeter artık’ dedirtecek cinsten uzun bakışma sahneleri var. Sıradan sosyal rollere uyumlu biçimde kızlar utangaç, ürkek, kontrollü; erkekler kararlı, cüretkar. Bir bölüm yok ki kız kaçmaya çalışırken, kaslı yakışıklı jönümüz kızı bileğinden tutup yakalamasın. Mekan seçimi ve dekora gelince, hiçbir fantezi dizginlenmemiş, sınır tanınmamış, fıskiyeli, güvercinlerin uçuştuğu avlular mı istersiniz, yağmurlu bir gecede ormanda sığınılan samanlık mı istersiniz her şey var. Etrafı tüllerle çevrili prenses yatakları , mumlar, rengarenk çiçekler, şömineler kaçınılmaz öğeler
Oyuncuların kıyafetleri de çok güzel ve renkli. Yeri geliyor yerel hint kıyafetleriyle, sarilerle, bağları çözülmek suretiyle gerilim yaratan çolilerle görüyoruz oyuncuları, yeri geliyor olabilecek en batılı giysilerle. Hızmalardan, hal hallardan, bele takılan takılardan bahsetmiyorum bile. Tabi ki kızlar çok güzel, erkekler de yakışıklı. Bu kadar anlattım, merak edenler internetten aşağıda örnek teşkil edecek üç dizi ile ilgili videolar izleyebilir; Geet - Hui Sabse Parayi Rang Badalti Odhni Dill Mill Gayye Peki bu dizilerde ne anlatılıyor, hikaye ne? Maalesef bilmiyorum. Belki bir Türk TV kanalı bu dizilerden birini ekranlarımıza getirir de, öğreniriz. Kim bilir? Sevgiler Derya Demir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder