
Bir avuç insan tanıdım bunu yapabilen, deneyip mutlu olanlar ve deneyip yanılanlar oldu. Deneyip mutlu olanlar aslında kendilerinden değil, yaşadıkları şehrin stresinden, trafiğinden, dayatmalarından bıkmış olanlardı. Bu nedenle gitmek duygusu depreştiğinde, tek çözümmüş gibi göründüğünde sebepleri iyi analiz etmek gerekiyor. Nereden gitmek istiyorsunuz? Bu şehirden mi? Kendinizden mi?
- Her sabah 6 da uykunuzu aldığınız için değil, çalan bir saat nedeniyle uyanıyorsanız
- Günün 2 saatini trafiğe sıkışmış şekilde serviste geçirerek, güneş görmeyen bir plazada, en erken 18:30 da, çoğunlukla da gece yarısına doğru işten çıkabiliyorsanız,
- Gün içinde anneniz arasa dahi konuşamayacak kadar yoğunsanız,
- İş yerindeki rekabet sizi çoktan aşmış, etrafınızdakileri insan olmaktan çıkarmışsa,
- Stresiniz artık sağlık sorunları olarak gün yüzüne çıkmaya başlamışsa,
- Yapmakta olduğunuz iş, hayalinizdeki iş değilse,
- Hayalinizdeki işi yaparak bu şehirde geçinme şansınız yoksa
- İçinde yaşamaya vakit bulamadığınız yeşilsiz, bahçesiz, gri betondan evinize maaşınızın yarısını yatırıyorsanız,
- Çocuğunuz bakıcıya ‘Anne’ demek üzereyse,
- Eşinizle paylaştığınız en güzel dakikalar salondaki koltukta, pijamalarla tv seyretmekten ibaretse
- Sizinle aynı şehirde yaşayan en sevdiğiniz arkadaşınızı üç ayda bir görüp, bunu da yadırgamıyorsanız,
- Hiçbir hobiniz için vakit ya da fırsat bulamıyorsanız,
- Daha rahat bir iş ile de bu şehirde insan gibi geçinmeniz imkansızsa
- Yaşadığınız şehirde soluduğunuz şey hava değilse
- Yatağınıza yattığınızda gürültüyse duyduğunuz
- Sokakta ağır ağır ve gülümseyerek yürüyen insan görmüyorsanız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder