28 Ocak 2012 Cumartesi

2012 İÇİN İYİ DİLEKLER

      Beklemiyordun, ani oldu biliyorum ama bu bir ayrılık konuşması 2011. Affederim ama unutmam, seninle birlikte 20 li yaşlarım son buldu. Çirkin bir yıldın kabul et.. Bir kere hızlı ve saçma sapan geçtin. Tatillerin azdı. Bir çok tatil hafta sonuna denk geldi. Dünyaya da bana da bir huzur vermedin. Hemen özetliyorum seninle olan ilişkimizi ve neden ayrılmak istediğimi;                                      
      Seninle olduğumuz süreçte AKP seçimi kazandı, ‘Hayaldi gerçek oldu’ sloganından nefret ettim seninle, şifreyi bilen öğrenciler YGS yi kazandı, açıklayamamalar karşısında Abdullah Gül ‘tatmin olduğu’ için biz de halk olarak ‘tatmin olduk’,oturup püskevit yedik, üstüne soğuk bir su içtik. Asya ve Ortadoğu ülkelerindeki siyasi krizler, Avrupa ülkelerindeki ekonomik krizler, ülkemdeki çeşit çeşit kerizler gündeme damgalarını vurdu seninle. Bir bozkırı yesertip ODTU yü sevdiğimiz ODTU yapan kurucu rektörümüz Kemal Kurdasi kaybettik. Japonya’da tsunami, deprem oldu, medeniyet muhteşem hemen toparlandılar, Van’da da deprem oldu, hayatın normale dönmesini hala umudediyoruz.
     Yargı sistemimiz muhteşem çalıştı yine seninle, 13 yasindaki çocukta 28 yetiskinle iliskiye girme konusunda riza aradılar, tecavüze uğrayanların tecavüzcüleriyle evlenmelerini önerdiler. Geçen yıla nazaran performans kaybı yoktu, yine insan olduğumuza utandırdılar bizi. Oysa senden neler ummuştum 2011..Yazıklar olsun!
      Dur, daha bitmedi. Beyaz atlı prensini bekleyen milyonlarca genç kızı hüsrana uğrattın 2011, William Kate ile, Albert Charlene ile evlendi, geriye benim bildiğim bir Harry kaldı, onu da ben almam, alana kesinlikle mani olmam.Tuhaf şeyler yaşadık seninle 2011. Cemaatler, politikacılar, sanatçılar arası caiz bir tabirse bir Afrika yardım yarışması yapıldı, Acun yarışmayı organize etmek istedi ama izin verilmedi, Ajda Pekkan zaten kavrulmakta olan Afrikayı ‘yakıp git’meseydi iyiydi ama neyse. Günler, günleri, aylar ayları, Nihat Daçmin’i, Kuzey Güneyi, mevsimler mevsimleri kovaladı, yaz, Hürrem, Sülüman, sonbahar, şike, kış derken Arap baharı çıkageldi, başta politikacılarımız olmak üzere ne kostüm giyeceğimizi şaşırttın bize.
      Birçokşeyi değiştirdin 2011, alışveriş kültürümüzü değiştirdin bir kere, Trendyol, Limango, Morhipo, Grupanya, şehir fırsatı, günün fırsatı, dünün fırsatı derken kafamız karıştığı için hiçbirşey alamaz olduk. Sürekli iphone’culuk oynadık, uygulamalarımız olmadan biz bir hiçtik. Iphone’u olmayan zaten hepten hiçti. Hem sonra fakir ama gururlu çeyrek altını bile çok değiştirdin, o artık bizim bildiğimiz çeyrek değil.
      Tıpta önemli gelişmeler olmadı değil senle. Arabeskin değil, asıl Çiğ köftenin beyin hücrelerini ve kafatasını yenilediği Türk hekimleri tarafından kanıtlandı, İbrahim Tatlıses başından vurulmasına rağmen ölmedi örneğin, ama Amy Winehouse öldü.. Favori diyetlerimiz Karatay diyeti ve Dukan diyetiydi seninle..İki diyet de püskeviti kesinlikle yasaklıyordu. Bir süre hep protein yedik, kilo da verdik vermesine ama yıl sonu duruma bakıldığında püskevite ve sana kesinlikle elveda dememiz gerektiği ortada.
           Ayrıca senden nefret etmek için kişisel nedenlerim de var. 20lere veda ettim seninle, genç olmak için çok yaşlı, yaşlı olmak içinse çok gencim artık. Tam anlamıyla kısır döngüler yılıydın. Kendime yabancılaştım, hayattan ne istediğimi sorguladım, aradım,buldum, bulduğumu sandım, oysa bulamadım, tekrar sorguladım, tekrar sorguladım ve hala bulamadım. 30 yaşındayım ve hala ne istediğimi bilmiyorum hayattan ve bunun tek suçlusu sensin 2011. İç huzuru vermedin, büyüttün beni, yaşlandırdın, beni anlıyor musun? Saçimda ilk beyaz tele tanık oldum senin yüzünden, kopardım, etrafımdaki insanlardan büyük tepki aldım, artık koparmıyorum, dibinden nazikçe kesiyor ve o bir telden fazlasına sahip olmaktan endişe duyuyorum.
          Gördüğün gibi Very big catler, Cicişler, Pampişler, Adını Feriha koydum, bırak öyle kalsın falan derken seninle ilişkimizin sonuna geldik.
           Bitti 2011.Elveda.                                             
           Gelelim, yılların en tatlısı 2012 ye!
           2012 senden insanlık namına bir takım beklentilerimiz var. 2011 beklentileri karşılayamadı, senin bizi hayal kırıklığına uğratmayacağını umuyorum. Senden Halk olarak Fatmagül’ün suçunun ne olduğunu öğrenebilmeyi, insan yerine konulup GDOlu gıdaların GDOlu olduğunu ya da en azından GDOlu olmayanların GDOlu olmadığını bildiren etiketlerle karşılaşmayı, Ösymnin dürüstlüğüne, Yargı sisteminin adaletine inanabilmeyi, ülkede inanabileceğimiz bir kurum bulabilmeyi, Milletvekilleri maaşları konusunda birinin bulabilirse vicdanına elini koyabilmesini, Serdar Ortaç’ın yaz başı albüm çıkarmamasını ve zenci olmadığını anlamasını, halk olarak varolduğunusanıcılık durumumuzdan kurtulmayı, bebekte 3-5 tur atarak hayatımızda kötü giden herşeyi unutabilmeyi, emeklilik yaşının 40 a çekilmesini, sevdiğimiz insanlarla daha çok vakit geçirebilmeyi, insanların birer makine değil de insan olduklarını hissedebildiği, insani işyerlerinde çalışabilmelerini istiyorum.
         2012 de siz okurlarımın tüm dileklerinin gerçekleşmesini istiyorum, benimle ilgili iyi dileklerinizin daha hızlı gerçekleşmesini istiyorum, 2012 nin aşksız olanlara aşk, işsiz ya da işinde mutlu olmayanlara yeni ve güzel işler vermesini diliyorum. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, iç huzurlu, neşeli olmamızı istiyorum. 2011 sorgulama ve aydınlanma yılıydı numerik olarak, 2012 demir atma yılıymış, herkesin mutlu olacakları işlerde, ilişkilerde demir atmalarını istiyorum 2012den.
Sevgiler ve Mutlu Yıllar
Derya Demir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder