Çoğumuzun
yılda 1-2 hafta ancak tatili oluyor ve o hafta o kadar kıymetli ki; aylarca
hayalini kuruyoruz, nerede, nasıl geçireceğimizi planlıyoruz, alternatifler
arasında kafa patlatıyoruz. Sürecin sonunda bir çoğumuz standart, her şey dahil
tatil köylerini seçiyoruz ancak kendi adıma saat kaçta uyanacağıma ya da gün
içinde neler yapacağıma tatil köyünün yemek ya da etkinlik saatlerinin karar
vermesinden çok sıkıldım. Gün boyu plajda, havuz kenarında yüksek seste, sonu
gelmeyen piyasa müzikler nedeniyle huzur bulamamaktan yoruldum. Aslında
lezzetli olmayan bir ton şey yiyip, kilo alıp (zevk almadan alınan kiloya
karşıyım), gittiğim beldenin hiçbir yerini gezmeden, halkını görmeden tembel
tembel dönmekten de usandım.
Siz de tam olarak bunlarıhissediyorsanız ve en son ne zaman birşeyi ‘İlk defa’ deneyimlediniz sorusuna vereceğiniz cevap ‘Çok önceydi.’şeklindeyse eğer, Adrenalin Köyü butik tatil köyü konseptiyle ve sunduğu birbirinden adrenalinli aktiviteleriyle tam size göre bir tatil sunuyor.
Uyarmalıyım, Adrenalin köyünden 8 yıldızlı otel konforu beklemeyin. Sizi bekleyen minimalist, ihtiyaç odaklı, klimalı, temiz odalar, 5-6 çeşidi aşmayan ama lezzetli yemekler, orta boy bir havuz, bir at, dört köpek, bir kedi, tavuklar, horozlar ve en önemlisi güler yüzlü, sohbetine doyamayacağınız personel ve misafirler.
Adrenalin köyüne gittiğinizde tek yapmanız gereken Paraşüt sörfü, Rüzgar Sörfü, Yamaç paraşütü, Tüplü dalış, Atlı sporlar, Jip safari, Dağcılık, Rafting, Katamaran gibi
aktivitelerden hangilerini ne zaman yapmak istediğinizi bildirmeniz, buna göre
gerekli organizasyon sizi hiç uğraştırmadan yapılıyor. Üstelik fiyatlar
şaşırtıcı derecede makul.
Benden
söylemesi…